Sultan Abdülhamit’in rüyası olan Hicaz Demiryolu’nun yapımına 20. yüzyılda başlandı.
Hac yolculuğu kısalmış ve daha konforlu hale gelmişti
Tüm engellemelere rağmen yaklaşık 6 bin kilometrelik raylar Müslüman toplumların da maddi katkısıyla birkaç yılda döşendi. İstanbul’dan başlayan ve yaklaşık 2 ay süren zorlu Hac yolculuğu hem 3-4 güne düştü hem de daha konforlu hale geldi.
Raylar Mekke’ye uzanacaktı ancak ilk etap yani Medine’ye kadar olan kısım tamamlanabildi.
Sultan Abdülhamit’in tahttan indirilmesiyle proje önce kesintiye uğradı. Ardından da Osmanlı’nın bölgeden çekilmesiyle raylar sökülerek İstanbul ile kurulan bağlar kesildi. Bu nedenle İstanbul – Medine tren seferleri sadece birkaç yıl yapılabildi.
Rahatsızlık vermemek için raylara keçe döşendi
Demir yolunda her şey düşünülmüş, en ince ayrıntısına kadar hesap edilmişti. Medine Tren İstasyonu’na birkaç kilometre kala lokomotifin gürültüsüyle Hazreti Muhammed’in ruhaniyeti rahatsız olmasın diye raylara keçe döşenmişti. Aynı zamanda istasyona inen yolcuların da namaz kılması ve dinlenmesi düşünülerek istasyonun hemen yanı başında cennetmekan Sultan Abdulhamit Han’ın adını taşıyan Hamidiye Camii yaptırılmıştı. Kesme taştan yapılan Hamidiye Camii, her şeyiyle Osmanlı mimarisinin tipik örneklerinden birini temsil ediyor.
Bir zamanlar yolculara hizmet veren istasyon şimdi müze
Hamidiye Camii, günümüze kadar kullanılsa da istasyon uzunca bir süre bakımsız şekilde atıl kaldı. Ancak Türkiye’nin de girişimleriyle 2000’li yılların başında müzeye dönüştürüldü.
Müzede el yazması Kur’an-ı Kerimler, Medine tarihini yansıtan eserler ve Hazreti Muhammed’in döneminden kalma objeler yer alıyor.
Müzede sergilenen eserler arasında, sahabe içinde en iyi ok atan Sa’d bin Ebi Vakkas’ın yayı da var.
Kaynak: TRT Haber