20. yüzyılın başlarında Türkiye sınırları içerisinde doğan bu enstrümanın fikir babası ise Zeynel Abidin Bey.

Üsküp göçmeni olan Zeynel Abidin Bey’in cümbüşü tasarlarken klasik uttan etkilendiği söyleniyor.

Gerek tınısı, gerekse tonu ile dönemin insanlarını etkileyen cümbüşün namı, kısa süre içerisinde ülke sınırlarını aştı.

İsmini Atatürk koydu 

Cumhuriyet ile hemen hemen aynı yaşta olan cümbüşü Zeynel Abidin Bey ilk olarak Mustafa Kemal Atatürk’e tanıttı.

Enstrümanın ismini soran Atatürk, henüz ismi olmadığını öğrendiğinde ise enstrümanın adının cümbüş olmasını istedi.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasına gönderilen cümbüşe kısa sürede Türk müziğine uygunluk belgesi verildi.

Zeynel Abidin Bey enstrümanının Türk müziğine kabulünün ardından ise soyadı kanununu ile birlikte cümbüşü soyadı olarak kullanmaya başladı.

Ülke sınırlarını aştı

Zeynel Abidin Cümbüşleri olarak patenti alınan enstrümanın namı hem geçmişte hem de günümüzde Türkiye sınırlarını aştı.

Zeynel Abidin Cümbüşleri’nin dördüncü kuşak temsilcisi olan Abidin Alihan Cümbüş firma olarak maraton koşmayı tercih ettiklerini söylüyor.

Bu başarıyı sermayenin gücü ile tanıtım yerine kişilere beğendirilerek yakaladıklarının altını çizen Alihan Cümbüş’e göre maddiyat ikinci planda.

Cümbüş’ün ülke sınırlarını aşmasının en büyük nedeninin ise cümbüşün Türk müziği haricinde hemen hemen her müziğe yatkın olmasını gösteriyor.

Efsane isimler de cümbüş kullanıyor

Her elde farklı tını sağlayan bir enstrüman olarak biliniyor cümbüş.

Dünyaca ünlü rock grubu Pink Floyd’un solistliğini ve gitaristliğini yapan David Gilmour da cümbüşü kullanan ünlü müzisyenlerden.

Gilmour, 2008 yılında verdiği bir konserde ünlü “Then I Close My Eyes” parçasının girişini Zeynel Abidin marka cümbüş ile çaldı.

Zeynel Abidin cümbüşlerini Gilmour haricinde ise Ara Dinkjian, Enrico Macias, Steve Vai gibi dünyaca isimler de çalışmalarında kullandı.