Halk Kültürü

Ana Sayfa  / Yayınlar / Medeniyet Değerlerimiz / Halk Kültürü

Her toplumun kendine ait bir rengi vardır ve bu renk en net şekilde, günlük hayatın uygulamalarında kendini belli eder. Halk kültürü olarak niteleyebileceğimiz bu durum, o toplumu inşa eden kodları da bize sunar. Halk kültürümüz, yıllar içinde gelenek ve göreneklerle şekillenmiş, dinî inanç ve yaşayışlarla, halkın değer yargıları ile kendine has şekle bürünmüştür.
Türk kültürü oldukça zengin bir kültürdür. Halk kültürünün hangi alanına bakarsanız bunu fark edebilirsiniz. Günlük hayatı düzenleyen adetler, özel günlerin ritüelleri, şahsî veya daha geniş bir kitlenin ilişkileri oldukça zengin, renkli detaylar içerir. Hayatın iyi ve kötü günlerini, sevinçlerini ve kederlerini kapsar. Sanki insanı şaşkınlığa, çaresizlik hissine düşürmemek için, başına gelen ya da gelebilecek durumlara dair hep bir kılavuz gibi orada durur. Sadece zor günlerin destekçisi değildir, aynı zamanda güzelin es geçilmemesini, farkına varılıp değerlendirilmesini, daha başka güzelliklere kapı aralamasını ister. Hayatı daha zevkli, yaşanabilir, estetik hale getirir.
Kişinin doğumundan ölümüne, yaşayabileceği her hal bir gelenekle güzelleşmiş, desteklenmiş ve kişilere değerli oldukları, önemli bir bütünün, kıymetli bir parçası olduğu hissettirilmiştir. Elbette günümüz şartlarından ve yaşayışından bakınca bireysel özgürlükleri kısıtlayıcı gibi görünen gelenekler de vardır. Fakat halk kültürüne dair bir uygulama, bozulmadıysa yahut şahsî menfaatlere göre çarpıtılmadıysa, aslında ortak aklın sonucu, kişiyi en güzel şekilde sarmalayıp, tabiri caizse en güzel şekilde neşv-ü nema bulması için zemin hazırlar. Belki de bize düşen, bu kültürü, hem aslî unsurlarını dikkate alarak, hem de günümüz şartlarına ve insanına daha kolay gelecek şekilde yeniden yaşatmanın bir yolunu bulmaktır.
Çalışmamızda bir kişinin hayatı boyunca, aile ve toplum içinde karşılaşabileceği adetleri, gelenekleri ele almaya çalıştık. Aslında bakarsanız, tek bir adet bile, bazen farklı yörelerde değişiklik gösterip, teker teker ele alınabilecek güzellikler içeriyor. Bu da madde sayısını oldukça arttırabilecek bir faktöre dönüşüyor. Fakat başlık sayısını sınırlı tutmak gerekliliği ile hareket ettik. Bu minvalde bazı benzerlikleri dikkate alarak seçilen maddeleri gruplandırdık.
“Halk Kültürü ile Başlamak” bölümünde, hayata başlamak kadar, hayatın yeni bir dönemine başladığımız durumları da dikkate aldık. Doğum sonucunda anne ve bebek için yapılan uygulamalar da, askerlik, düğün, cenaze gibi farklı başlangıçlara dair uygulamaları da bu başlık altında bulabilirsiniz.
“Halk Kültürü ile Büyümek” başlığı altında, insanın büyüdüğü ve şekillendiği mahalle, kahveler, komşuluk, akrabalık vb. başlıklar ve halk kültüründe oldukça önemli bir yere sahip sohbet toplantılarının yöre yöre değişen barana, ferfene, yaran gibi çeşitlerine yer verdik.
“Halk Kültürünün Renkleri”, günlük hayata renk katan uygulamalardan örnekler içeriyor. Cemreleri de bu bölümde bulabilirsiniz, semt pazarında pazarlık etmeyi, nazar ve kurşun dökme gibi inanç ve uygulamaları da.
“Halk Kültürünün Ruhu”, ruhu besleyen adetlerimize değindiğimiz bölüm. Ramazan’ın ruhunu gösteren zimem defteri ve diş kirası adeti gibi, yetimi gözeten, kendine ahretlik kardeş seçen insanımızın güzellikleri de bu bölümde. Sayfalar arasında hacca gideni uğurlamanın heyecanı da var, şeker toplayan çocukların neşesi de. Kandil gecelerinde yaşaran gözler, hayrat çeşmesinde yıkanan yüzler, yetimin başını okşayan eller, Sakal-ı Şerif ziyaretinde salavat mırıldayan diller de bu bölümde.
Son bölüm ise “Halk Kültürünün Tatlı Dili” başlığını taşıyor ve âşıkların atışmalarını, meddahların kıssalarını, ortaoyununu, efsaneleri, Dede Korkut’u, tekerlemeyi, maniyi bize taşıyor.
Halk kültürünün güzelliklerinden unuttuklarınız varsa hatırlamanız, mümkün olanları tekrar hayatınıza dahil etmeniz temennisiyle iyi okumalar dileriz.

Toplam Sayfa Ziyareti: 1806 - Bugün Sayfa Ziyaretleri: 1